Merhaba Arda Bey, bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. STM’de genç yaşınızda Proje Yöneticisi olarak görev icra etmektesiniz. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar, 1993 Malatya doğumluyum. İlköğretim ve lise eğitimimi Malatya'da tamamladıktan sonra, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde lisans eğitimime başladım. Lisans eğitim dönemim içerisinde, 2015 yılında TUSAŞ’ta Üretim, 2016 yılında ise STM’de Yönetim stajlarımı tamamladım. Mezuniyet sonrası 2018 yılında STM Siber Güvenlik ve Büyük Veri Direktörlüğü'nde çalışma hayatıma başladım. Proje Yönetim Uzmanı olarak çalışmalarımı sürdürürken, stratejik yönetim alanında uzmanlaşmak amacı ile MBA Yüksek Lisans’ımı tamamladım. Son 2 yıldır Proje Yöneticisi olarak görevime devam etmekteyim. Mesleki çalışmalarımın yanı sıra küçük yaşlarda başladığım savunma sporları, taktik atıcılık ve müzik enstrümanlarının icrasını da keyifle devam ettirmekteyim.
Üniversitede ne tür çalışmalarda yer aldınız?
Üniversite eğitim sürecimde öncelikli olarak yakın bir arkadaşım ile birlikte meslek hayatımızdaki hedeflerimizin de sağlam temellere oturması adına Mühendislik Fakültesi bünyesinde Malzeme Bilimleri Kulübümüzü kurduk. Kulüp kapsamında yapmış olduğum etkinlikler ile proje yönetimi alanındaki planlarımı gerçekleştirmek amacıyla o dönemlerde bütçe ve plan yönetimi alanlarında sorumluluk aldım. Bunun yanında birçok topluluk ve kulüpte de aktif olarak yer aldım. Kariyer eğitimleri ve düzenlemiş olduğumuz savunma sanayii etkinlikleri ile birlikte ilk Network-Gelişim altyapım oluşmaya başlamıştı. TİM-INOVATİM Üniversite Liderliği vesilesiyle kamu üst yöneticileri ve ünlü CEO'lardan kariyer ve liderlik konuları hakkında eğitimler aldım. Akabinde özellikle savunma sanayii olmak üzere sektör ile ilgili il dışı ve yaşadığım şehir bünyesinde gerçekleşen tüm konferans, sempozyum ve etkinliklerde gönüllü olarak görev almaya çalıştım.
Bu çalışmalarınızın kariyerinize olan etkilerinden bahsedebilir misiniz?
Kuşkusuz multidisipliner bir meslek grubunun içerisinde yer almak; etkili iletişim, mesleki yeterlilik/uzmanlık ve inovatif bir düşünce yapısı gerektirmektedir. Bahse konu her etkinlik ve eğitim kariyer hedeflerimin temel taşlarını oluşturdu diyebilirim. Savunma teknolojileri, havacılık uzay araştırmaları ve bilişim sistemlerini hem teorik hem de fiziki olarak inceleme fırsatı yaratan bu etkinlik ve çalıştaylar, benim için her zaman merak uyandırıcı bir his oluşturdu. Ayrıca merak ettiğim ve ilerlemek istediğim her başlığa ait sorulara doğrudan sektörün duayeni uzman/yöneticilerden cevaplar ve yönlendirmeler bulabildiğim imkanlar sundu.
STM gibi ileri teknoloji üreten bir kurumda çalışıyorsunuz. STM’den ve çalışmış olduğunuz Siber Güvenlik departmanından bahsedebilir misiniz? Normal bir iş gününde ne yaparsınız?
STM, kurulduğu 1991 yılından bu güne T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde savunma sanayiinde ülkemiz için yenilikçi ve milli çözümler geliştiriyor. Yürüttüğü mühendislik, teknoloji ve danışmanlık faaliyetleri ile, askeri deniz platformlarından taktik mini İHA sistemlerine, siber güvenlikten, uydu ve uzay teknolojilerine kadar geniş bir ölçekte hizmet sunuyor.
Görev yapmakta olduğum STM Siber Güvenlik Müdürlüğü, STM’nin stratejik faaliyet alanlarından birini oluşturuyor ve bizler de Siber Vatan’ı koruyacak milli sistemleri geliştirmeyi bir vazife olarak görüyoruz. Bu kapsamda STM, siber füzyon merkezinden karar destek sistemlerine, uygulamaların güvenliğinden güvenlik seviyelerinin belirlenmesine kadar bütüncül hizmetler sunuyor. Bu bakış açısıyla Türkiye’nin ilk Siber Füzyon Merkezi olan STM Siber Füzyon Merkezimiz (SFM) 2016 yılından bu güne önemli görevler üstleniyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü öncelikli olmak üzere kolluk kuvvetlerimize, kamu kurum ve kuruluşlarımıza yenilikçi, özgün çözümler sunuyoruz.
Bağlı bulunduğum Direktörlük altındaki Grup Yöneticilikleri ve Grup Liderlikleri ile birlikte milli çözümler sunan STM; belirli periyotlarda yayınladığı Siber Tehdit Durum Raporları ile güncel siber güvenlik gelişmelerine ışık tutuyor; özgün çözümleri ile alt yapı güvenliği, siber çözüm ve danışmanlık, test gibi kritik alanlarda önemli roller üstleniyor. Ayrıca siber güvenlik alanındaki uzman personelin artırılması için periyodik olarak her yıl, Türkiye’nin en uzun soluklu siber güvenlik etkinliği ‘‘Capture The Flag-CTF’’ yarışmasını düzenliyor.
Normal bir iş günü içerisinde; görev tanımlarımıza uygun olarak hizmet verdiğimiz kurum/kuruluşlarla yoğun iletişimin beraberinde mevcut projelerin plan, projelendirme, maliyet, strateji, risk ve süreç yönetimini sağlayarak hedeflerimize ulaşmaya çalışmaktayız.
Sizin Proje Yönetimi alanına yönelmenizi sağlayan en önemli etken nedir? Proje Yöneticisi olmak isteyen genç arkadaşlara ne önerirsiniz?
Proje yöneticiliği, mühendisliğin planlama ve üretim gibi temel prensiplerinin yanında, yapılan işi bir bütün olarak düşünüp, süreci, maliyeti, takvimi, planı ve personeli yönettiğiniz proaktif düşünce çerçevesinde ilerleyen bir görev alanıdır. Sürekli kriz ve değişkenleri olabilen, öngörüleriniz ve eylem planlarınızın ön planda olduğu çok parametreli bir sorumluluk gerektirir.
Üniversite yıllarımda yer aldığım çalışma ve etkinliklerde kriz yönetimi, sorumluluk bilinci ve iletişim yönümün gelişmeye açık olduğunu fark ettim. Bu farkındalık, eğitim ve sertifikasyon programları sonrası proje yönetim alanda çalışma arzumu tetiklemiş oldu. Genç arkadaşlarımız, kariyer hedeflerini oluştururken bireysel becerilerini bu alanda doğru tespit etmelidir. Gelişime açık olduğunu düşündükleri yetenekler kesinlikle başarıya ulaşacakları hedefi işaret edecektir. Bunun yanı sıra proje yöneticiliği alanında ilerlemek isteyen arkadaşlar, dinamik ve sürekli gelişim hedefi içerisinde olmaları gerektiğini unutmamalıdır.
Mühendislik okuyan arkadaşlara alternatif olarak önerebileceğiniz ve tercih ettiğiniz gelişim konuları nelerdir? Gelecekte hangi bölümlerin değerleneceğini düşünüyorsunuz?
Savunma sanayii özelinde değerlendirecek olursak çok yönlü bir gelişim süreci planlamalarını öneririm. Çünkü sektör özellikle son zamanlarda tercihen birden farklı alandaki uzmanlığa talep gösteriyor. Şu anda kendi yol haritamda; mühendisliğin ve proje yöneticiliğinin yanı sıra güvenlik stratejileri, siber güvenlik, otonom teknolojiler, bilişim hukuku alanlarında çalışmalarımı devam ettiriyorum. Bahsettiğim alanları seçerken kendi hedeflerimin ve sektörün ortak paydası olan başlıkları seçmeye çalıştım. Bu konu başlıklarının katma değeri yüksek çıktılar sunacağını düşünüyorum.
Günümüz teknolojilerinin; başta siber güvenlik ve bilişim sistemleri, yapay zeka, otonom sistemler, havacılık ve uzay teknolojileri konuları özelinde daha hızlı geliştiği gözlemlenmekte. Ancak spesifik olarak yakın gelecekte siber tehdit istihbaratı, elektronik harp ve ulusal güvenlik stratejileri gibi alt başlıkların ihtiyaca bağlı olarak daha fazla önem arz edeceğini, ayrıca üniversite ve bölümlerden ziyade bireysel başarı ve yetkinliklerin ön plana çıkacağını düşünüyorum. Örnek verecek olursak, siber güvenlik alanında çalışma yürüten uzmanların bazen alan dışı lisanslara sahip olduğunu gözlemliyoruz. Elbette mühendislik disiplini almış kişiler, mesleki donanım ve kabiliyetleri sebebiyle bu teknoloji alanlarında bir adım önde olacaktır.
Son olarak, şu an üniversite yıllarına geri dönseydiniz kesinlikle yapardım dediğiniz bir şeyden bahsedebilir misiniz?
Üniversite her ne kadar akademik eğitim ve gelişim için imkân sağlasa da, bir o kadar sosyal gelişim ve hayat tecrübelerini barındıran bir yerdi. Bazen mesleki gelişim çabamın, sosyal kazanımlarımdan fedakârlık yapmama sebebiyet verdiğini düşünüyorum. Bu dengeyi koruyarak sosyal yaşamıma daha fazla zaman ayırmak isterdim.
Sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.