echo chamber, yankı odası,sosyal medya
Günümüzde, teknolojinin hızla ilerlemesi ve dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte, sosyal medya platformları hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak, bu dijital çağın avantajları beraberinde önemli zorlukları da getirmiştir. En dikkat çekici sorunlardan biri, sosyal medyada hızla yayılan bilgi dezenformasyonu ve yalan haberlerdir.
Sosyal medyanın sunduğu anlık paylaşım ve haberleşme imkanları, bilgi akışının hızını artırmış olsa da, aynı zamanda manipülatif içeriklerin yayılmasına da zemin hazırlamıştır. Gerçeklik ile dijital gerçeklik arasındaki çizgi, bazen belirsizleşmiş ve toplumları etkileyen bilgi dezenformasyonu saldırılarına karşı savunmasız hale gelmiştir. Özellikle siyasi, sosyal ve kültürel konularda, yanıltıcı bilgilerin ve yalan haberlerin sosyal medya üzerinden yayılması, toplumların düşünce yapısını etkilediğini ve aynı zamanda kutuplaşmayı arttırdığını söyleyebiliriz. Sosyal medyaların algoritmalarının bizim beğendiğimiz,kaydettiğimiz, yorum yaptığımız yani etkileşime girdiğimiz paylaşımları kaydetmeleri ve datalarını toplamaları sounucunda karşımıza yine aynı içerikteki paylaşımların sunulması durumu bizi özgür düşünmeye engel olduğunu düşündüğüm bir kavram ile karşı karşıya bırakıyor. “Echo Chamber” yani “Yankı Odası” kavramı. Bu kavram literatürde “sosyal medya platformlarında benzer görüş ve inanç sahiplerinin fikir paylaştığı, bu görüş ve inançların sürekli tekrarlandığı ve karşıt görüşlerin yer almadığı tek taraflı iletişim biçimini” olarak tanımlansa bile ben bu kavramın tanımının genişletinilebilineceği düşünüyorum. Örneğin tanımın başındaki sosyal medya kavramı yerine “vakit geçirmeyi tercih edilinen semtler, okumayı tercih edilinen dergi ve gazeteler ve hatta dinlemesi tercih edilinen müzik tipleri bile yankı odası kavramının araştırılabileceği kategoriler olabilir.Bu yazıda sosyal medyadaki yankı odaları üzerinden yazacak olursak yankı odaları; kullanıcıları sınırlayan algoritmaları ile düşüncelerimizi destekleyen, kanaat ve inançlarımızı tekrar ederek kuvvetlendiren bir dijital ortam oluşturuyor. İnternet kullanımını sadece bu kapalı ortamlarda sürdürenler ise sağlıklı ve çok yönlü tartışmalardan mahrum olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor ve kendi düşüncesini internet ortamında da destekleyerek doğru kabul ediyor. Kutuplaşmanın ve fikirde taasup sahibi olmanın en büyük sebebinin bilinmeyene karşı olan korku hissi olduğunu düşünürsek yankı odalarının hem bilinmeyen dünyalara olan yabancılığımızı pekiştirdiği hem de kendi kalıplaşmış fikirlerimizi sağlamlaştırdığı söylenebilir.
Yankı odalarında yaşayan ve sosyal medyada tartışmalara dahil olan kişilerin öfkeleri üzerine “Social Media & Society” dergisinde yayınlanan bir makaleye göre öfkeli insanların stereotiplere daha çok güvendiklerini ve daha az eleştirel yargıda bulunduklarını (basit buluşsal ipuçlarına daha fazla güvendiklerini) göstermiş. Bunun nedeninin öfkenin psikolojik ya da fiziksel zarar verme riski taşıyan ve hızlı müdahale gerektiren durumlarda ortaya çıkması olduğu düşünülmektedir.Öfkenin bilişsel çabayı da engellediği bulunmuştur. Ayrıca öfkenin, önceki inançlarla tutarlı olan yanlış bilgilerin kabul edilme olasılığının daha yüksek olmasında ve çelişkili bilgilerin reddedilme eğiliminde etkili olduğu bulunmuş.Öfkeli insanların bilgiyi partizan bir şekilde yorumlama ve önceden sahip olunan inanç ve bağlılıkların güçlenmesini deneyimleme olasılıkları daha yüksek olduğu bulunmuş. Önceki araştırmalar da öfkeyi uzlaşma iradesinin eksikliğiyle ilişkilendirmiştir. Yankı odası kavramının güvenilir ve bağımsız biligye maruz kaldığını iddia edeen her sosyal medya kullanıcısının üzerinde düşünmesi gereken bir kavram olduğunu düşünüyorum ve bir soru ile bitirmek istiyorum “Sizce sosyal medyadan bağımsız olarak insanlar tarih boyunca hep kendi yankı odaları içinde yaşadılar ve karşıt fikirleri kabullenmekte zorlandılar mı yoksa bu sosyal medyanın etkisi ile gelişen bir durum mudur?”
www.oxfordlearnersdictionaries.com. Retrieved 25 April 2020.
John Scruggs. The "Echo Chamber" Approach to Advocacy 28 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Philip Morris, Bates No. 2078707451/7452, 18 décembre 1998.